Güzel’e

Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık
Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık
Kandilli ilkokulu kadar kalabalık
Zilleri çaldığında düşlerinin
Sınıfların kapıları ardına kadar açık
Gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin
Haklı sınıfları

Belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atılan
Kitaplar varya onlardan
Öğrenmiş Marx’ı, gümüş balıkları
Ve belki de onun için o kadar,
O kadar aydınlık ortalık…

Sen ki çicekleri toplamayan güzelim
Çicekleri sulayan çocuk
Ve ben ki buruk ve kavruk
Bir ihtiyar adamım artık
Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok
Ve anladım, anladım ki bir daha
DÜŞÜNDE BİLE GÖREMEZ İŞLER
DÜŞLERİN GÖRDÜĞÜ İŞLER

Benzer İçerikler

Yorumlar

8 Responses

  1. Ki sen nasıl bir şiirsin,seni yazan nasıl bir şair. Ne gönlü güzel bu dizeler. Gece gece yurtta ne kadar da hoş gittin bu öğrenci halimizde. 🙂

  2. Zırf bunlar gibi ayrımcılar yüzünden şairlerimizin önemini anlayamıyorlar. Bu ayrımcılık adeta şairlerimizin üstünü kara çarşaf gibi örtüyor. Pis kominist diyorsun da şair hakkında yada şiirler hakkında neler biliyorsun Esra ?

  3. of ne çok geç gelmişim buraya hoş görün lütfen.
    kızmayın dostlar; üzülün sadece: halan can’ımızın öfkeli coşkusuna ulaşamayanlar var buralarda, ne acı ne yazık!
    “Ki sen nasıl bir şiirsin,seni yazan nasıl bir şair. Ne gönlü güzel bu dizeler!” Evet gülüm, bundan ötesi söylenemez zaten, sen tümünü söyleyivermişsin; bize laf düşmez artık. İşte can’ımızın da senin gibi yaşayanlara, senin gibi yaşadığını bizlere de yaşatanlara ihtiyacı var; hepimizin, can babamıza olduğu kadar, sana da ihtiyacımız var. Sana tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum.
    can’ımız şiirini, yudum’umuz yorumunu yazmış: Bize ise bu ikisinin bütünleşmesinin mutluluğu kalmış…

  4. Pis Esra… Salak manyak, salak bilgiden yoksun soytarı. Ne yazık ki, aynı gezegendeyiz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir